üniversitenin ilk gününden akılda kalanlar

kampüste kaybolup ağlamamak için kendimi tutarak arkadaşın yanına gitmiştim. yer yön duygum çok zayıf lisenin ilk günü de yanlış otobüse binince eve geri dönmüştüm.

Eşimle tanıştığım ilk o an.

Hazırlık sınıfında tanışma muhabbeti herkes adını, yaşını falan söylüyor benim 17 yaşındayım dememle herkesin şok olması ve benim okula erken yaşta başladığımı anlatma çabam

sınıfa gittim, sınıfta sınav var diye herkesi çıkardılar. bir ay sonra dağılacak arkadaş grupları hemen oluşurken tek başıma banka oturup çubuk kraker yedim. yerken karşı banktaki çocukla bakışıp sigara içtim. tuvalete gittim, döndüğümde çocuk yoktu. oryantasyonla ilgili bir sürü muhabbet dönerken amaan diyip eve döndüm.

Bu mudur yani demiştim kendime.. Hep görüyoruz ya dizi filmlerde; cahil kafa sanıyor ki yurdum okulu da öyle, içinde ki öğrencisi de.. Sonra o gerçekliğe alışıyor tabi insanda baya bir vakit geçiyor..

çevremdeki herkes aç bi kurt gibi sevgili avına çıkmıştı mdmfmsmfskcjdj (bkz: sorun bende değil sizde karı/koca avcıları)

Bırakın üniversitenin ilk gününü ilk 2 hafta falan gitmedim. Ama sonra bir gittim bi kiz yanıma geldi ve dedi ki "Burası benim yerim kalkar misin?" Diyeceklerim bu kadar.

İstanbul'a ilk gidişim, hazırlık sınavı için okuluma ilk varışım. Sınıfa girdim oturdum, sınav başlayacak. Fakat ne eksik: Kalemim. O gün anlamıştım zorlanacağımı.

Burdada mı sınıftaki tek kızım demiştim asdfg (bkz: elektrik bölümü okuyan kız) Sormayın mevzu çok derin bi gün anlatırım.D

Ben 17 yaşında başladım üniversiteye yanımda velim olmadan kayıt yatıramamıştım veli iznim olmadan yurttan çıkamıyordum 😂😂😂

İlk hafta gidilmez muhabbetini bilmeden, internet üzerinden bakılan ders programında sabah 8de ders yazdığını görünce gitmiştim ilk gün. Tanıştığım arkadaşlardan biri “öğretmenler gelmeyecek mi ya?” Diye sormuştu hizmetli duyup “profesör diyeceksin kızım üniversitedesin artık” demişti arkadaşa. Ve en erken ders saatinin de 9.30 olduğunu öğrenmiştim.

sanırım eşimle tanışmadığım ilk o an.

Öğrenci işlerinden bir götle tartışmıştım evraklarda sorun vardı okulu gezip geldik hâlâ çözülmemişti okuluda gezdik ama başka yapılacak bir şey var mı burda bari zaman geçer falan dediğimde belli zaten gezmeye gelmişsiniz dedi sesimi çıkarmadım ikinci gün tekrar gittim evraklar için hâlâ çözülmemişti sorun adam tuttu siz gezip gelin o zamana kadar halledilir dedi ne diyorsunuz siz ya biz buraya gezmeye mi geldik çözüyorsanız çözün artık demiştim

İlk gün ilk dersime 2 saat sonra gidip ilk kez tanıştığım bir amfi dolusu insanın içinde hocadan dersime geç kalırsanız bu arkadaşınız gibi imza attırmam size en önemli kural demesi

İlk üniversitemdeyken sınıfta liseden 4 arkadaşım vardı toplanıp 101e gittik o kadar boş gündü.. İkinci üniversitemde hoca derse gelip daha önce hiç reddedilen var mı demişti bir tek ben el kaldırmıştım...

Gerçekten asosyal olanlar için üniversitenin ilk günü cehennemin 10. katı gibidir. Dante bile hayal edememiş olabilir.

Elimde bebek arabasıyla tüm kampüsü dolaşmak.

Ortak ders için sınıflar karışınca arkadaşımızla karıştırıp bizde dersten çıktık

tuvalete girmek için hamle yaparken akademisyenin tuvaleti kilitlemesi. akademisyen tuvaleti diye bir şey olduğunu o zaman öğrendim, keşke durumu belli eden bir şey yazsalarmış.

Eski erkek arkadaşımla tanışmıştık beni zorla kulübe üye yapmaya çalışmıştı kaçtım üye olmamak için beni yakaladı ve üye yaptı.. ve o gün aynı zamanda en yakın arkadaşımla tanıştık iyi ve ya kötü bugün ben olmamı sağlayan her şey o günle birlikte başladı.

Mal mal kampüste oturup sigara içip gelen geçeni seyretttim. Bir haftaya kadar da Kimseyle arkadaşlık kurabileceğimi düşünmüyordum. Allahtan bir kaç kişi benle zorla arkadaş olmaya çalıştılar da açıldım. Yoksa cidden ot gidip saman dönecektim.

Bölüm hocasını hademe zannetmiştik. Allah affetsin

Ben bir sonraki hafta başlayacak sanıp sosyal medyada birinci sınıf öğrencilerimizle tanıştık diye dekan hocanın fotoğraflarını görünce anladım ilk günü kaçırdığımı. Zaten ikinci gün de ilk gün giden tanıdık bir arkadaşımın tanıştığı kız grubunun içine düştüm.

Çalıştığım için 2 hafta gidememiştim ve gittiğim ilk gün muhasebe dersine girdim. Hocamız biraz agresif bir şahısmış. Beni hemen fark etti maliyet kavramının tanımını sordu. Ben de kendimce tanımladım ancak defter tanımı bekliyormuş ki beni bir güzel azarladı. O gün öyle bir hırs yaptım ki derslere bile gitmeden yüksek notlarla geçtim o dersten. Ama hiç unutmuyorum kendimi sudan çıkmış balık gibi hissetmiştim. Lise hayatımda bile kendi tanımlarımız önemliyken üniversitede defter tanımı beklemek garipti açıkcası..

İlk tanıştığın kişi ile okulu bitiriyorsun..

Hemen, 101 ve batak ekibi topladık. Üni sonuna kadar da öyle gitti.

Yer: Konya Otogardan çıktım ve üniversiteye tramvayla gidildiğini öğrendim tramvay için kart satın almam gerektiğini söylediler gişeyi gösterdiler gidiyorum gişeye doğru. Kayıt için üniversiteye gidicem kaldırımda düşünceli şaşkın yorgun yürürken arkamdan sövercesine korna sesi geliyor, sallamıyorum kaldırımdayım nede olsa sonra korna sesi kesilmiyor mecbur dönüp bakıyorum arkama ve oda ne kaldırımda bir araba ve bana korna çalıyor şaşkınlıkla yol veriyorum(evet yol veriyorum). O gün deyişlerimize çok az önem verdiğimi anladığım gündü. (bkz: afyonun kaymağı konyanın manyağı)

Farklı şehirde kazandım ilk 2 hafta şehri keşfettim o yüzden 3. hafta okula gittim herkes tanışıp kaynaşmıştı zaten sonra ders arasında biri çıkıp dedi ki aç mısın yemek yiyelim mi o gün bugündür en yakın arkadaşım olur kendileri

dersimize giren ilk hocanın "bu anı aklınızda tutun, zaman öyle çabuk geçecek ki bir bakmışsınız mezun olmuşsunuz." demesi. haklıymış.

Tek başıma banklarda öğle yemeği olarak tost yemiştim sonrasında yurda gidip ağladım.

Dersinde kullanacağı kaynağı söylerken poposunu benim sıraya yaslamış ve bana sırtı dönük halde duran "hukukun temel kavramları" hocası; kimilerinin kaynağın orijinalini satın almak yerine fotokopi kullandığını söyledikten sonra bir anda bana dönüp parmağını burnumun ucuna dogru sallayarak "Bu korsancılıktır ve suçtur. Eğer birinin bunu yaptığını görürsem benim dersimden geçemez. Duydun mu?" dedi. Üniversitenin ilk günü ve ilk dersi olması dışında hiçbir sıkıntı yoktu. "Hocam" dedim "bu uyarının muhatabı olduğum için onur duydum." "Yok yavrum." dedi, başımı okşadı "ben herkese söylüyorum." dedi. (bkz: sikmese bari) diye düşünüp bir daha dersine gitmedim.

İlk gittiğim gün alan dersim vardı ama oda arkadaşım bı arkadaşının düğününe gidecekti ve bana da laf olsun diye sende gelmek ister misin dedi. (Tek başıma kalmayim diye de söylemiş olabilir.) Bende taamam dedim ve hiç tanımadığım bı insanla hiç tanımadığım birinin düğününe gittim hemde alan dersimi ekerek. Yıllar geçti hala söylenir hiç hayır deme huyun yok diye.

karadenizin bağrından kopup doğu anadoluya gittim. -ek yerleştirmeyle- aynı üniversitede lise arkadaşım vardı ama o kampüsün içindeydi bende 15 dk yürüme mesafesinde olan myodaydım. bakmayın 15 dk dediğime myo farklı bir dünya :b ek yerleştirmeyle gittiğim için o kadar stresliyim ki herkes tanışmıştır ben napıcam falan diyorum kendi kendime. arkadaş edinmede çok başarısızım gidip biriyle sohbet başlatamam :( en yakın arkadaşımla okulun ilk haftası myonun önündeki banklarda tanıştık. oturmuştum sigara içiyordum tek başıma. okulun bahçesine girdiğini gördüm ama pek seçemiyorum bizim sınıftan mıydı değil miydi diye okula girdiğini sandım. Meğerse bu sonradan dönmüş yanıma geldi. İzin istedi oturdu tanıştık. neden yalnız oturuyorsun faslından sonra beraber sigara içip müzik dinledik. derse geçtik. o gün ne çok iyi anlaşacağımızdan ne de sevgilim olacağından haberim vardı. Ah kömür gözlüm çok özledim seni :'(

1.sınıftayken pazartesi değil salı günü dersim vardı.Pazartesi günü ders olmadığı için gidip fakülteyi gördüm kaç dakikada varabilirim onu da hesap ettim. Salı günü fakültemi bulamadım...

Kendi bölümümün değil başka bölümün oryantasyonuna katılmıştım bi de sürekli neden edebiyat bölümünü anlatıyorlar diye sinirlenmiştim .

Heycanlı heycanlı gittim okula. Fakültenin yerini bilmediğimden açtım navigasyonu. Vardım gözüküyor, binayı görüyorum ama yok arkadaş. Binanın girişini bulamıyorum. Öküz gibi kapıyı görmüyor gözüm. Abartısız tam 45 dakika döndüm durdum binanın etrafında. Sonra sinirimden bir hafta gitmedim okula.

Kampüste navigasyonla anfi aramıştım ve bulamamıştım sonra kayıttan tanıştığım kızı arayıp gelip beni almasını söylemiştim. Kız geldi beni aldı. Kıza karşı kendimi aptal gibi hissetmiştim..

İlk gününe gitmedim kalacak yer ayarlayamamıştık. Zoran şaran ikinci gün gittiğimde kendi fakültemde değilmiş ders, merkezi dersliklerdeymiş yök dersleri. ne bileyim ben. Bütün üniyi yürüdüm ilk derse de bu sebeple geç kalmıştım. Sınıfa girip ilk diyalog kurduğum kişiyle şimdi bambaşka bir üniversitede yüksek yapıyoruz beraber.

İlk derste hoca çıkmamıza izin vermesine rağmen tuvalete gitmemiştim. Mesanem patlıyordu o gün zor tuttum kendimi..

Pek de ilk gün sayılmazdı ama , 2 arkadaşım kolumdan tuttular ve beni ara sokakta adı ithaki olan efsane bir kafeye götürmüşlerdi. 2 arkadaştan birisi hala en yakın arkadaşlarımdan , diğeri ise, beraber olamasak bile hayatımın sonuna kadar seveceğim tek insan.

Okul eve uzaktı. Babam ilk günün şerefine ben seni bırakayım dedi. Dersim saat 1deydi. Saat 11 gibi çıktık. Otobüsle 2 saate gittiğim yolu babam sayesinde 25 dakikaya gitmiştim. Ee ders saatine daha çok var ne yapacağız dedi. Okulun karşısında bi pastane vardı. Gittik orda bi güzel kahvaltımızı yaptık. Ama hala var ders saatine. Artık ben gidiyorum sen de geç okulda bekle dedi. Sanki ilkokul birinci sınıfa daha yeni başlıyormuşum gibi hissetim. Kocaman sarıldım öptüm ve babamdan ayrıldım. Hiç bilmediğim yerde tek başına kaldım. Ders saatini de mescitte bekledim. Bu sene üniden mezun oldum. Her yerde deli gibi iş arıyorum. Özür dilerim baba belki de senin istediğin bir bölümü tercih etmiş olsaydım şuan birleştirmediğin kurban parasına ben de yardımcı olurdum.

Atatürk büstünün önünde tören bekledim.şakasız

Üniversitenin ilk gününden pek bir şey yok aklımda da yurda ilk yerleştiğim gün dün gibi aklımda hala. İlkokul arkadaşımla aynı üniversiteyi kazanıp aynı yurda yerleştik. Haliyle aynı odadayız. Eşyaları yerleştirdikten sonra yatağa oturup mal gibi bağırmaya başlamıştık ikimizde. Önümüzde koskoca bir bilinmez, ortama yabancıyız, her şey koca bir boşlukta. Sonra her şeye alıştık tabii. Çok güzel günler de geçirdik, çok güzel anılar biriktirdik. Ama o ilk günkü tuhaf his, hala içimde saklı yani. Ne zaman hatırlasam tekrar ortaya çıkıyor. Koca adam olduk ama o zaman bu zamanları böyle hayal etmemiştik, ondan eminim. Şimdi her gün başka bir değişimin içinde, farklı hallerde, farklı dertlerle uğraşıyoruz. Hayat işte, hey gidi günler hey...

Zaten istemeyerek gitmişim bölüme,şehre üniversiteye bizimkilerden de ayrıyım gittim oturdum ortalarda bir sıraya. Tanımıyorum kimseyi herkes bir şekilde yurttan falan tanışmış (yurda son gün yerleşmiştim) ben mal gibi kaldım öyle. Dokunsalar ağlayacağım ama yemiyor da. Bölüm tanıtımı yapıldı ilk gün ders işlenmedi. Ders çıkışı ortak gruba yazmışlar”x,y,z falanca yerdeyiz. Gelmek isteyen gelsin tanışalım” Ulan her şey çok güzeldi gitmeye niyetlendim ama dedikleri yeri bulamadım ssjxkslcösk ilk gün otobüste içime gözyaşları akıtarak odama gelip “ ben burda ne b*k yicem” diyerek saatlerce tavanı izlemiştim .d

İlk ders günü tahta ilkokul sıralarının olduğu bir sınıfta ders gördük. Ben amfi bekliyorum tabi. Bilmiyorum ki dersler farklı binalarda işleniyor. Koştur koştur derse yetişebilmek için dağ, bayır aşıcam. Oradan oraya koşturayım derken yoruldum ama heyecanlıyım. Bulunduğumuz fakültenin karşısında okulca meşhur bir cafe var. Oraya kahve içmeye gittim. Arkamda arkadaşım birşey söylerken takıldım düştüm. Çalışanlardan biri haykıra haykıra gülmeye başladı. Bozuntuya vermeden gittim masaya oturdum. Gitmiş bana kolonya getirmiş, aklı sıra goygoy yapacak. Hani dizim falan kanadıysa kolonya dökeyim ama bunu söylerken bol bol gülsün, dalga geçsin. O gün orda, sen kendine eğlence arıyorsun kardeşim sanırım, diye tersledim. Bu sefer bozuldu gitti. O adamla yıllar sonra karşılaştık tesadüfen ve tanışıp evlendik.

Dersin nerede olduğunu bulamayanlar olarak hocayı bekliyoruz. Üst sınıflardan avcı çakal yavaşça, yeni tanıştığım ve beraber beklediğim kız ile bana yaklaşıp sohbet etmeye çalışıyor. Birinci sınıf olduğumuz her halimizden belli zaten. Beraber öğrenci belgesi felan alıyoruz.İşte numaranı ver kulübümüz var katılmak istersen tarzı bahaneler üretiyor. Numaramın son hanesi dışında doğru söylüyorum. Sonra yaşça büyük birisi bize birinci sınıf olup olmadığımızı soruyor. Tam cevabını aldığı sırada avcı çakal arkadaş sen de mi bilmem ne bölümündensin tarzı klasik şeyler söylüyor ve soru yöneltiyor. Adam cevap vermeden kısa bir bakış atıp gidiyor. Sanırım hocaydı diyoruz kendi aramızda. Sonra adam dersime girdi jdksjdj Avcı çakal ne güzel mort olmuştu o gün de güldüm hala gülerim oh olsun.